Sındırgı

Slider

Kendi İşinin Efendisi Olmanın Yolları

GİRİŞİMCİLİKTE BEDENİ, KAFAYI, İNSANI VE PARAYI ÇALIŞTIRMAK

Sevgili Dostlar,

Girişimciliği sadece bir dükkan açmak, bir şirket kurmak ya da kendi işinin patronu olmak gibi düşünmek büyük bir eksiklik olur. Gerçek girişimcilik, hayatın dört temel gücünü doğru kullanmayı gerektirir: Bedeni çalıştırmak, kafayı çalıştırmak, insan çalıştırmak ve parayı çalıştırmak.

Peki bu kavramlar bize girişimcilikte ne anlatıyor? Gelin birlikte bakalım.

Bedeni Çalıştırmak

Bu, işin en temel noktasıdır. Fiziki güçle çalışmaktır. Bedenini çalıştıran insan emeğini satar; sabah erkenden kalkar, alın teri döker, akşam yorgun düşer. Kazancı da genellikle, bedeninin dayanıklılığı ve gücü kadardır. Fiziki çaba, hayatın başlangıç noktasıdır ama uzun vadede sınırları bellidir. Çünkü beden bir yere kadar dayanır, bir noktadan sonra yorulur, tükenir. Beden çalıştıkça kazanırsın, ancak ömrünü koyduğun için zamanla sınırlıdır.

Kafayı Çalıştırmak

Kafasını çalıştıran ise bedeninin değil, aklının gücünü kullanır. Düşünür, planlar, tasarlar, projeler geliştirir. Bilgi biriktirir, analiz yapar, çözümler üretir. Kazancı da, kafasının ne kadar çalıştığı ile doğru orantılıdır. Ne kadar strateji, o kadar kazanç. Ancak burada da sınır bireysel kapasitedir. Kafayı çalıştırmak önemlidir ama sadece kendi zekasına dayanan biri, tek başına sınırlı bir etki alanına sahip olur.

İnsan Çalıştırmak

Asıl büyük fark burada başlar. İnsan çalıştırmak, kendi emeğinle sınırlı kalmadan, başkalarının emeğiyle büyümektir. Bir ekip kurar, işleri devreder, başkalarının uzmanlıklarından faydalanırsın. Bu da demektir ki bir kişi gibi değil, on kişi, yüz kişi gibi üretmeye başlarsın. Kazancın artık sadece kendi çalışmana değil, çalıştırdığın insanların verimine bağlıdır. Doğru insanları doğru yerlerde değerlendirirsen, işin hem genişler hem derinleşir. İşte girişimcilikte büyümenin kapısı buradan açılır.

Parayı Çalıştırmak

Ve en üst seviye: Parayı çalıştırmak.
Artık sadece insan kaynağını değil, parayı da verimli kullanmayı bilirsin. Sermayeni doğru yatırır, paranı sistemler ve projeler üzerinden çalıştırırsın. Para senin yerine çalışır, gece gündüz demeden değer üretir. Bir fabrikan olur, bir franchising zincirin olur, ya da bir yatırım portföyün... Artık zamanını satmazsın; paran senin için zaman oluşturur. En büyük girişimciler, bedenlerini ya da sadece kafalarını değil, insanları ve paralarını çalıştıranlardır.

Sonuç:
Sevgili dostlar, girişimcilik yolculuğunda önce bedenimizi çalıştırarak başlıyoruz. Sonra kafamızı çalıştırarak adım atıyoruz. Ardından insanları çalıştırmayı öğrenerek işimizi büyütüyoruz. En sonunda da parayı çalıştırarak kendi zamanımızı özgürleştiriyoruz.

Unutmayalım; fiziki gücün bir sınırı, zihinsel gücün bir doygunluğu, insan çalıştırmanın bir riski vardır. Ama parayı çalıştırmayı öğrenenler, zamana hükmetmeyi başarır.

Kendinize bir sorun:
Bugün sadece bedenimi mi çalıştırıyorum?
Kafamı mı çalıştırıyorum?
İnsan mı çalıştırıyorum?
Yoksa paramı mı çalıştırıyorum?

Başarı; bu sorulara vereceğiniz cevapta gizli.

Sevgiyle kalın,
Süleyman Çetin
Çevre Yüksek Mühendisi ve Proje Uzmanı



0

Hiç yorum yok

Yorum Gönder

Mega Menu

blogger