Sındırgı

sındırgı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sındırgı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sındırgı Siyasetinde Yağ Pazarı Gözlemleri 3

Ekrem Başkan'ın Dördüncü Dönemi: Süsleme Mi, Yeni Bir Vizyon Mu?

Ekrem Başkan'ın yeni bir vizyonla gelememesine dair eleştiriler artarken, yaptığı bir açıklamada bu dördüncü dönemini "süsleme dönemi" olarak tanımlaması, kaygı verici bir tablo çiziyor. Bu durum, Ekrem Başkan'ın siyasetten anlayan bir kadroya ve danışmanlara sahip olmadığına dair endişeleri doğuruyor. Yetersiz kadro ve sadece kendine inananlarla bir ekip kurması da aleyhine bir durum olarak değerlendiriliyor.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yücel Yılmaz'ın tüm ilçe adaylarıyla birlikte verdiği güçlü fotoğraf, Ekrem Başkan'ın aksine bir tablo çiziyor. Sındırgı'da yapısal sorunlar gün yüzündeyken bu döneme "süsleme dönemi" demek, halkta hayal kırıklığı oluşturuyor.

Serkan Başkan: Güçlü Projeler Eksikliği ve Yetersiz Strateji

Serkan Başkan'ın son düzlükte bile güçlü projeler üretemediği ve arkasındaki rüzgârı umutlu bir şekilde sürükleyemediği görülüyor. Videolu içerikler ve reklamlar ile sosyal medyayı iyi kullanmasına rağmen, çevrimiçi mitingler düzenlememiş ve Ankara ve İstanbul'dan fotoğraflar paylaşarak seçmenlere ulaşma ve güçlü görünme şansını kaçırmış gibi görünüyor. İktidarın mental ve metal yorgunluğunu yeterince kullanamamış olması da dikkat çeken bir eksiklik.

Bu seçimde yeniden bir çıkış yapan Erbakan, 900 ilçede aday çıkardı ve Sındırgı'da da yükselişi dikkat çekici. Genel seçimden sonra Akşener'in "ayrıl da gel" çağrısı, Erbakan'a yaradı ve Sındırgı'da da aday gösterdiler.

Yeni Bir Mahalle İhtiyacı

Yağcıbedir İlköğretim Okulu, İbrahim Ethem Akıncı İlköğretim Okulu ve Pürsümler Yolu arasında kalan alanda yeni bir gelişimin olduğu ve burada yeni yatırımların önemli olduğu belirtiliyor. Bu bölgede yeni bir mahalle ihdas edilmesi, 3 bin nüfusa ulaşan Camicedit Mahallesi ve geniş alana uzanan Çavdaroğlu Mahallesi'ne daha iyi hizmet verilmesini sağlayabilir. Mekansal planlamaya göre ilçe merkezinin alt yapısını güçlendirmeliyiz. 

Kırsal Mahallelerde Beklentiler

En kalabalık kırsal mahallerden biri olan Yüreğil (1800)'de yapısal sorunlara çözüm bulunamaması, Yaylabayır(850) ve Yüreğil arasındaki orman yolunun asfaltlanmaması ve Umurlar(800)'ın sel taşkın sorunu gibi birçok sorun çözüm bekliyor. Osmanlar altı’nın (600) kırsal kalkınmada dinamik hale getirilmesi gerekiyor. Kırsal dinamiklerin kullanılmaması da dikkat çeken bir eksiklik. Her kırsal mahalle için çözümler üretilmesi ve kırsal kalkınmaya destek verilmesi büyük önem taşıyor.

Kazananın Sındırgı'ya Hizmet Etmesi Beklentisi

Kazanan adayın, Sındırgı'ya hizmet edebilecek bir profil çizmesi ve tüm mahallelerin ihtiyaçlarını karşılayacak çözümler üretmesi bekleniyor. Emekli imamlar ve öğretmenler derneklerde daha etkin olması, sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi gerekiyor. Demokrasi sadece seçimlerden ibaret olmadığını unutmayın. Kırsal kalkınmaya inanan bir belediye başkanının seçilmesini istiyoruz. arasında.

Genel Değerlendirme

Sındırgı seçimleri, adayların vizyonları, projeleri ve geçmiş performansları üzerinden değerlendiriliyor. Seçmenler, Sındırgı'nın geleceği için en doğru kararı vermeye hazır.

Sındırgılı olarak tüm gücümüzle kırsal kalkınmaya ve gençler, kadınlar ve yaşlılar için insani kalkınma faaliyetleri yapmaya inanıyoruz.

Mehmet - 29 Mart 2024 Cuma



Sındırgı Spor Rakibine Fark Attı! 5 - 0

Sındırgı Spor, Bigadiç Spor’u 5-0 yenerek büyük bir zafer kazandı! Bu heyecan dolu U15 maçında genç futbolcularımız, sıkı çalışmalarının meyvelerini topladılar. Rakiplerini ezici bir farkla geride bırakarak galibiyeti elde ettiler.

Futbol Antrenörü Mehmet Bayram ve Danışman Ali İlksen Demirözer, genç oyuncuları bu büyük başarıya ulaşmalarında yönlendirdi. Maçın oynandığı yer ise Sındırgı Atatürk Stadyumu oldu.

Bu muhteşem galibiyet için kulüp yönetimi ve futbolcularımıza başarılar diliyoruz! Gençler, harika bir iş çıkardınız! 👏🏻👏🏻👏🏻


Şimdi, bu zaferin ardındaki detaylara bir göz atalım:

Taktiksel Üstünlük: Sındırgı Spor, sahada ustaca taktikler uyguladı. Savunma hattı rakip takımın hücum girişimlerini etkisiz hale getirdi ve hızlı hücumlarla gol pozisyonları oluşturdu.

Genç Yetenekler Parladı: Genç futbolcularımızın performansı takdire şayan. Hem hücumda hem de savunmada gösterdikleri yetenek, geleceğin yıldızları olabileceklerini gösteriyor.

Mehmet Bayram’ın Rolü: Futbol Antrenörü Mehmet Bayram, takımın başarısında kilit bir rol oynadı. Oyuncuları motive etti, stratejiler geliştirdi ve saha içinde doğru hamleleri yaptı.

Taraftar Desteği: Sındırgı Atatürk Stadyumu’ndaki taraftarlar, takıma inanılmaz bir enerji verdi. Tribünlerdeki coşku ve tezahüratlar, oyuncuların performansını olumlu yönde etkiledi.

Fair Play: Maç boyunca her iki takım da centilmence mücadele etti. Rakip takımın oyuncularıyla dostça selamlaşmalar ve maç sonunda alkışlar, sporun güzelliklerini yansıttı.

Bu galibiyet, Sındırgı Spor’un geleceğe umutla bakmasını sağladı. Gençler, bu başarıyı daha da ileri taşıyacaklarına inanıyoruz! 🏆⚽





SINDIRGI YAĞ PAZARI GÖZLEMLERİ - 2

Yerel seçim heyecanı tüm çeşitliliğiyle devam ediyor. Projeler açıklanmaya başladı, bunları birazdan değerlendireceğiz. Ancak, taraflar arasındaki ithamlarla dolu bir sessizlik hüküm sürüyor. Ne yazık ki, dedikodular, icraatların ve projelerin önüne geçmiş durumda. Bu durumun oluşturduğu kötü siyasi atmosfere de değinmek gerekiyor.

Sındırgı, oldukça yaşlanan ve gurbetçileriyle İzmir'de, Bursa'da, İstanbul'da yaşayan bir iç Ege ilçesi olarak biliniyor. Tarım ve hayvancılığın yanı sıra doğal güzellikleri ve kültürel özellikleriyle dikkat çekiyor. Ayrıca termal kaynaklarıyla turizmi de teşvik etmeye namzet bir sakin şehir.


Sındırgı'yı, Dereboyu, Yaylabayır-Yüreğil hattı ve Gölcük hattı olmak üzere üç bölümde ele alırsak ve buna yönelik projeler geliştirirsek yerinde bir adım atmış oluruz. Başka bir deyişle, örneğin eski beldelerimizden Yüreğil ve Yaylabayır, seçimde önemli bir yer tutuyor. Tüm adaylar, köy köy nüfusu, her gün mevcut durumdaki muhtar adayları, meclis üyesi adayları ve eski siyasi otoritelerle çalışmalarını sürdürüyorlar. Ekrem Başkan, hala eski siyasi otoriteleri sahaya süremedi ve meclis adaylarını oluştururken yaşadığı zorlukları aşamadı. Toplu oy gelecek yerlerden olumlu sonucu tam alamadı. Her gün İlerlemek, birlik beraberlikle istişare ve köy köy istatistik önem arz ediyor... 

Ben, 90'lı yıllardan beri, yani 30 yıldır yerel ve genel seçimleri takip ediyorum. Her seçimde ilgili vaatleri içeren broşürleri inceliyor ve saklıyorum. Yapılan ve yapılamayan projeleri de gözlem altına alıyorum. Bu seçimde yavaş yavaş proje vaatleri ortaya çıkmaya başladı. Projeleri teker teker inceliyoruz. Sındırgı'da, mevcut gençlerin, kadınların, yaşlıların, genel halkın ve gurbetçilerin ihtiyaçlarına göre projeler üretilmiyor. Serkan Başkan, projelerini değil politikalarını açıklayabildi.

Sındırgı da istihdamı artıracak, yaşamı kolaylaştıracak, sosyal hayatı güçlendirecek projelerin yerine ihale, imar- inşaat projeleri gibi rant hissi uyandıracak ön planda olması dikkat çekici. Halbuki Sındırgının gerçek ihtiyaçları daha başka, yapılması gereken projeleri iyi düşünmek gerekiyor vs. Adayların hazırlıkları zayıf; genç ve dinamik bir seçim atmosferi yok.

"31 Martta herkesin kazanacağını" vaat edenler kazanacak gibi görünüyor. Ekrem Başkan'ın ekibi, okul ziyareti, protokol krizi, küçük atışmalar gibi gereksiz ve gerilimi arttıran tartışmalarla zaman kaybediyor. Küçük olaylara takılmak, tedirginlik oluşturduğunu ve cephe genişletmekten ibaret olduğu izlenimini veriyor. Bu gerilimi arttıran hareketlerin oy kaybettirdiğini görmüyor gibi. Serkan Başkan, hatalar yapmış olabilir ancak itidal çağrısı yaparak ve küçük oyunlara gelmeyerek dikkat çekiyor. İktidarın küçük hataları aslında hep büyüktür.

Tarafları herkesin kazanacağı bir seçime yönlendirmeliyiz. Yapılan ve yapılamayan hizmetleri ve projeleri eleştirmeliyiz. Gelecek projeleri tartışmalıyız. Dedikoduları ve milleti ilgilendirmeyen durumları gizlemeliyiz.

Bizim tercihimiz; "Herkes kazanmalı..."


Mehmet Yılmaz

22 Mart 2024 Cuma

Sındırgı Yağ Pazarı

Sındırgı Haritası


SINDIRGI YAĞ PAZARINDAN İZLENİMLER

Balıkesir ve ilçelerinde nefes kesen bir seçim atmosferi hakim. Bigadiç'te geçmiş seçimlerde yaşanan yoğun rekabetin aksine, bu sefer sonuçlar neredeyse belli gibi. Altıeylül ve Karesi’de bağımsız adaylar da bastırıyor. 

Ekrem Başkan, tüm gücüyle ağır toplarla (vekiller, bakanlar vb.) seçim meydanlarını dolduruyor. Ancak henüz, geçmiş seçimlerden, gerçekleştirdiklerinden ya da gerçekleştiremediklerinden, hatta başka bir konudan yola çıkarak dramatik bir hikaye oluşturmayı başaramadı. Girdiği kaçıncı seçimi olduğunu bilmesem de, Bandırma'da Cemal Başkan bu konuda başarılı oldu ve yeniden sahnede yer aldı. Ancak, bu seçimde adayların yeni vizyonları, yeni projeleri ve yeni hayalleri hakkında henüz net bir tablo oluşmadı.

Her aday, muhtarlar ve muhtar adayları üzerinden seçim atmosferini zenginleştiriyor. Çavdaroğlu mahallesinde 8 muhtar adayı var, mevcut Belediye Başkanı olsam taraf seçmek kolay olmayacaktı. Serkan Başkan'ın güçlü isimlere ihtiyacı var gibi görünüyor. Bu isimler, büyük hayallerin ve güçlü desteklerin temsilcisi olabilir: ya eski güçlü isimlerden ya da Ankara'dan… Serkan başkanın eski güçlü siyasetçilere yer vermesi lehine olmuş.

Ekrem Başkan'ın tarafında, değişimcilerle, sürekli değişimcilerle ve eski dostlar arasında bir sancı var gibi. Encümen adaylarında yapılan yanlış kararlar ise seçimin belirsiz bir rotaya sürüklenmesine neden olmuş gibi duruyor. Ekrem Başkanın bu ekibi yalnızlık izlenimi veriyor ki bu da Serkan başkanın lehine… Sındırgı'da ise eski dostların seçim konusunda değerlendirmeleri artık şaka konusu değil, fakat Ekrem Başkan bu gerçeğin farkında gibi görünmüyor. Bu seçimde Ekrem Başkanla beraber 8 başkan aday adayı varken seçim sahnesinde yada encümen adaylarında bunu göremiyoruz ki ben olsam hepsine yeni sayfalar açardım ve kesin sonuç alırdım.

Sındırgı'da, geçmiş seçimlerde sağ ve sol arasında sık sık değişen bir denge vardı, ancak bu sefer ne olacağı belirsiz.

Özetle, 2009 havasını tekrar hissettim. Yerel seçimleri; yapılanlar, yapılamayanlar ve yapılacaklar üzerinden seçimi kazanmalarını umuyorum. Sındırgı'da tüm adaylar, küçük hatalar yapmaya devam ediyor gibi görünüyor. Bakalım, neler olacak...

14 Mart 2024, Perşembe.

Mehmet Yılmaz

Sındırgı Siyaset Meydanı


İbrahim Ethem Akıncı'nın Gözünden Kuvayı Milliye: Demirci Akıncıları

Merhabalar

İbrahim Ethem Akıncı'nın "Demirci Akıncıları" kitabını okudum. Çok etkilendim. İstedim ki Akıncılar unutulmasın. 

Bir yazı kaleme aldım. Aşağıda -Demirci Akıncıları Kitabı özeti şeklinde- onu paylaşmak istiyorum.

Sağlıcakla.

Mustafa Altınöz


Demirci Akıncıları

Balıkesir Kuvayı Milliye şehri. Bu topraklarda doğuyor Kuvayı Milliye. İşgale ilk direniş Ayvalık'ta başlıyor. İlk ateş emrini Yarbay Ali Çetinkaya veriyor. 172. Alay komutanı olarak. Bölgede eli silah tutan kim varsa vatanı savunmaya çağırıyor. Yörükler geliyor. Balkan göçmenleri geliyor. Kendilerine "Kuvayı Milliye" diyorlar.

Yunan askerinden önce korku teslim alıyor köyleri, kasabaları. Bergama'ya hiç bir direnişle karşılaşmadan giriyor düşman. Kuvvayı Milliye'nin ilk başarısı da Bergama'yı geri almak oluyor. Kendilerine daha çok inanıyorlar artık.

Burhaniye'ye 29 Haziran 1920'de girebiliyor Yunan kuvvetleri. Ayvalık'a asker çıkardıktan 13 ay sonra. Düşünsenize. Ayvalık Burhaniye arası sadece 35 km. Öyle kararlı bir direniş yani.

Çok sıkı direniyor bölgedeki Kuvvayı Miliye güçleri. Ama Yunan ordusu daha büyük kuvvetlerle gelince güçleri yetmiyor. Haklı olmanın moral üstünlüğü yetmiyor.

Eli silah tutanlar yine teslim olmuyor. Geri çekiliyor. İbrahim Ethem bey de biraderiyle birlikte Balıkesir'i terk etmek zorunda kalıyor. Bursa'nın yolunu tutuyor. Her yerde bir telaş var, panik var. Bursa'dan İstanbul'a geçiyor. Buradan Anadolu'ya geçmenin yollarını araştırıyor. Sahte kimlikle vapura binip İnebolu'ya geliyor. Oradan herkesi bırakmıyorlar Ankara'ya. Soruşturuluyor kimin nesi diye. 21 Ekimde başlıyor Ankara yolculuğu. At arabalarıyla. 3 Kasım 1920'de ulaşıyor sonunda. Ankara'da Mustafa Kemal Paşanın önderliğindeki yeni hükümet kendisine Demirci kaymakamlığı görevi veriyor. "Sen Çorum'da (Düvertepe) nahiye müdürlüğü yapmışsın. Bölgeyi tanıyorsun" diyorlar. Bu kez Demirci'ye yolculuk başlıyor. 


İbrahim Ethem Bey de Selanik'li. 1989 doğumlu. Selanik'te hukuk okumuş. Kabına sığmayan bir hali var. Atak birisi. Osmanlı Selanik'ten çekilince onlar da katılmış göç kervanına. Ailesini Balıkesir'e yerleştirmişler. Sındırgı'nın Çorum nahiyesine atamışlar. Orada üç yıl görev yaptıktan sonra Balıkesir merkeze alınmış. Mondros Mütarekesi olunca da bırakmış memuriyeti. Avukatlığa başlamış Balıkesir'de. Daha otuzunda genç bir avukatmış Kuvayı Milliye'ye katıldığında.

Eskişehir, Kütahya, Simav üzerinden zorlu bir yolculuktan sonra geliyor Demirci'ye. Tarih 23 Aralık 1920. Bölgede Çerkez Ethem'in Kuvayı Seyyare'si var. Onların sözü geçiyor. Ama Çerkez Ethem'in Ankara hükümeti ile ilişkileri gergin. Koptu kopacak noktasında. Çerkez Ethem'in Yunan tarafına geçebileceği konuşulmakta.

İbrahim Ethem bey bu koşullarda göreve başlıyor. Çerkez Ethem'in yanındaki yurtsever savaşçılarla temasa geçiyor hemen. Parti Pehlivan ile Halil Efe gibi namlı isimler vardır bunların arasında. Çerkez Ethem adamlarına "Ankara'nın yanına geçerseniz sizi affetmez, idam ederler" diye korku vermekte. İbrahim Ethem de onlara güven veriyor. Yanına çekmeyi başarıyor. Uzun süre dağlarda kader ortaklığı yapıyor bu ikisiyle.

Demirci ilginç bir yer. Durmadan yönetim el değiştiriyor. İlk Yunan işgali 21 Temmuz 1920'de. 10 gün sonra Çerkez Ethem'in kuvvetleri geri alıyor. 4 gün sonra tekrar Yunan'a bırakılıyor. Böyle sürüp gidiyor.

Çerkez Ethem 17 Ocak 1921'de Demirci'ye geliyor. Ankara'yla görüşmeler yapılıyor. Sonuç alınamıyor. Çerkez Ethem kuvvetleriyle Susurluk'a giderek Yunan tarafına katılıyor ne yazık ki.


Demirci Akıncıları kitabını okuyorum İbrahim Ethem Beyin. Günlükler şeklinde yazmış. Aralara şiir alıntıları yapmış. Namık Kemal'den, Fikret'ten, Hamid'den, Ersoy'dan... Daha çok da rapor, bildiri, mektup şeklinde yazışma metinleri yer alıyor kitapta. Durumu iyi anlatmak için krokiler de eklemiş. Resmi dil kullanmış. Ağır Osmanlıca sözcükler var. Kitabın sonuna sözlük eklenmiş ama takibi kolay olmuyor. 

İbrahim Ethem Bey iyi bir lider. Zeki, kararlı. Karşısındakinin güvenini kazanmasını biliyor. Bilgisiyle, duruşuyla saygıyı hak ediyor. Sözünü dinletiyor. 

Yunan işgali altındaki bölgede çok iyi bir haberleşme ağı kuruyor. İstihbarat konusunda da çok iyi. Başarılı taktikleri var. Örneğin kendisine atını veren köylüye diyor ki, "Git beni Yunan komutanına şikayet et. Atımı çaldılar de. Böylelikle onların güvenini de kazanmış olursun". Ya da "Köy olarak gidin düşman komutanına şikayet edin bizi. 'Köyümüze saldırdılar. Çatıştık. Ölülerini de alıp kaçtılar' deyip silah isteyin onlardan" diyor. 

Öncesinden bölgeyi tanıdığı için haber kaynaklarına ulaşmakta zorlanmıyor. Kurtuluş umudunu canlı tutuyor hep. "Biz haklıyız. Kazanacağız" diyor. Yanındakiler inanıyor ona.

Türk ordusu geri çekilince bölge işgal altında kalıyor. İbrahim Ethem Bey elindeki kuvvetlerle orduya katılmayı da düşünüyor. Ama geride kalıp düşman kuvvetlerini üzerine çekerek bu savaşta daha faydalı olacağına inanıyor. Sürekli huzu

rsuz ediyor onları. Baskınlar veriyor. Tuzaklar kuruyor. Boşlukları hemen dolduruyor. Cephe gerisinde daha çok kuvvet bulundurmak zorunda kalıyor Yunan ordusu.

Kitapta anlatılanlara göre Yunan askeri bizim köyü (Çorum) ve Çıkrıkçı'yı 23 Temmuz 1921 günü çatışmasız işgal ediyor. Bir sonraki gün Akıncılar Çıkrıkçı köyüne baskın veriyor. Bu kez ertesi günü düşman Çorum ve Çıkrıkçı'dan geri çekiliyor.  

6 Ağustos 1921'de Yunan kuvvetlerinin Demirci'ye baskın yapacağı haberini alıyorlar. İbrahim Ethem Bey bakıyor ki elindeki güç yeterli değil. Çatışmaya girse hem yenilecek hem de düşmana kasabayı yakıp yıkmak için bahane verecek. Kasabayı tahliye kararı alıyor. Kuvvetleriyle dağa çekiliyor. Bundan sonra artık "gerilla" dönemi başlıyor. Ahd ediyor İbrahim Ethem bey. "Memleket düşman işgalinden kurtuluncaya kadar kesmeyeceğim sakalımı" diyor. Kesmiyor da.

Kendisine katılanları müfrezeler şeklinde yapılandırıyor. Sındırgı yöresindeki kuvvetler üçüncü müfrezede.  Müfrezeler iki mangadan oluşuyor. Akıncıların görevlerini, sorumluluklarını yazılı olarak tanımlıyor. Başlara kalpak giyileceği bile yazılmış. Her müfrezenin bir yazıcısı oluyor. Yazılı talimatlar gidiyor, raporlar geliyor kendisine. Telgraf da yok. Atlı ulaklar gidip geliyor. Haberleşmeye büyük önem veriyor. Düşmanın propagandasına karşı uyanık oluyor hep. Halkla ilişkileri de tanımlıyor. Köylüden her aldığının kaydını tutuyor yazıcı. Karşılığında imzalı bir belge veriyor. Zamanı geldiğinde akıncılar arasında ayıklama da yapıyor. Kararlı olmayanlara ayrılma fırsatı veriyor. Eşkiyalık yapmaya yeltenen olursa onlara da haddini bildiriyor. Çok dikkatli. İhanet affedilmiyor. Cezası idam. Düşmanla bir olup ahaliye zulmeden hainler yakalanıp kurşuna diziliyor.


Örneğin Çorum, Alayaka bölgesinde bir Ahmet Ağa var. Herkes tırsıyor ondan. Çok zalim birisi. Yunanla da arası çok iyi. Ondan da faydalanmayı deniyor önce İbrahim Ethem Bey. Ama olmuyor. Sonunda Dedeler köyü taraflarında yanında birisiyle dağda istihbarat yaparken düşüyor Akıncıların eline Ahmet Ağa. Kurşuna dizip çıplak bedenine bir kağıt tutturuyorlar. "Vatanına, din ve milletine hiyanet edenlerin cezası budur" yazıyor kağıtta. 

Ahmet Ağanın idamından sonraki gün, 13 Kasım 1921'de Çorum tekrar işgal ediliyor. Bu kez düşman köye yerleşiyor. Mezar Tepesine karargah kuruyor. 

İbrahim Ethem bey ordu ile temas yolları arıyor hep. Raporlar gönderiyor. Talimat istiyor. Sonunda başarıyor. Umudu artıyor.

Kış gelince dışarda kalmak kolay mı? Dağ başlarında güvendikleri köylere sığınıyorlar. Her zaman tetikteler. Yer değiştiriyorlar sürekli. Karda kışta atların bakımı zor oluyor. Bir dönem piyade olarak devam ediyorlar mücadeleye.

Kime güveneceğini bilmek, tehlikeleri sezmek çok önemli. Parti Pehlivan bile hata yapıyor bir keresinde. Dost görünümlü biri "Niye dert ediyorsun? Çok güvenli bir yer var bildiğim. Eşini oraya bırakalım" diyor. Sonra da gidip yerini düşmana ihbar ediyor. 

Çetelerin aklı hep ailelerinde. Çünkü düşman oradan yükleniyor. Rehin alıyor aileleri. Buradan teslim almaya çalışıyor akıncıları. Bu nedenle bazıları eşlerini yanında gezdiriyor. Onlar da at sırtında geziyor dağları. Halil Efenin eşi Makbule efe de tüfek atarmış, fişek kuşanırmış. Sonunda bir çatışmada şehit olmuş. 

Halil Efe de Selendi taraflarında bir çatışmada şehit oluyor. Araziye gömüyorlar ama mezarını gizlemek zorunda kalıyorlar. Ölü bedenini ele geçirmesi halinde düşmanın yapacağını biliyorlar çünkü. İbrahim Ethem'i öldürdük diye propaganda yapmışlar daha önce. Ellerinde sakallı bir kesik başı gezdirmişler köy köy.

İbrahim Ethem Beyi de sıkıştırıyor düşman. Balıkesir'deki annesini ve kardeşlerini rehin alarak "Gel teslim ol, ne istersen yapalım" diye mektup gönderiyor. Ama teslim olmuyor. "Önce vatan" diyor.

Hep bir umudu var akıncıların. "Kış bitecek. Ordumuz saldırıya geçecek. Düşmanı yurdumuzdan söküp atacağız" diye bekliyorlar. Kış bitiyor, bahar geliyor. Ama bekledikleri gibi olmuyor. Neredeyse yaz bitecek hala haber yok. Umutlar kırılmaya başlıyor. "En iyisi biz Yunanla iyi geçinmenin yollarına bakalım" diyenler çoğalmaya başlıyor. Çok zor bir durum gerçekten. 

Ne zaman ki 26 Ağustos'ta başlayan büyük taarruzun haberleri gelmeye başlıyor. O zaman hava değişiyor. Herkese can geliyor. Bu haberi hemen yayıyor İbrahim Ethem bey. Akıncılara katılmak isteyenler çoğalıyor. 

30 Ağustostan sonra düşman ordusu panik halinde kaçmaya başlıyor. Müfrezeler düşmanın ensesinde sürekli. Sıkıştırıyor onları. Çekilirken düşman köylere kasabalara daha fazla zarar vermesin isteniyor. 

Simav, Yeniköy ve Çorum'u 31 Ağustosta boşaltıyor düşman. 3 Eylülde de Sındırgı'yı tahliye ediyor.

Asayiş için de önlemler alınmaya başlanıyor hemen. "Kasabalarda idare ve iaşe için heyetler oluşturulacak" diye genelge yapıyor İbrahim Ethem bey. Bizim ordunun gelmesi beklenmiyor. Örneğin Balıkesir. Yunan kuvvetleri 6 Eylülde şehri boşaltırken hemen müfrezeler giriyor şehre. İbrahim Ethem bey Balıkesir'den yönetiyor akıncıları. Edremit, Burhaniye, Balya, Bigadiç, Sındırgı, Akhisar, Soma, Kırkağaç... 

Sonunda 25 Eylül 1922'de ordu geliyor Balıkesir'e. Akıncılar da görevi orduya devrediyor. Müfrezelere dağılma talimatı veriyor İbhrahim Ethem Bey. 

Söz verdiği gibi tekrar Demirci'ye dönüyor kaymakam olarak. Sonrasında Malatya'da, Muğla'da genç cumhuriyetin valisi olarak görev yapıyor. Atatürk'ün önerisiyle "Akıncı" soyadını alıyor. 

İbrahim Ethem Akıncı 11 Mayıs 1950 tarihinde kalp krizi geçirerek göçüyor bu dünyadan. Mezarı Sındırgı'da. Büyük bir kahramanlık örneği bırakıyor ardında. 

Onun gibi kahramanlar sayesinde bugün varız. Anıları önünde saygıyla eğiliyorum."

İbrahim Ethem Akıncı'nın Kaleme aldığı hatıralar kitabı

Demirci Kaymakamı: İbrahim Ethem (İşgal Zamanı)



Düşman İşgalinden sonra Kaymakam İbrahim Ethem Akıncı


Kaybolan Kültür: Köy Minibüs ve Dolmuşları

Para olur olmaz, biner giderdik

Sözümüzde durur, geri öderdik 

Mazotu biterse, iner iterdik

Kahrımızı çekti, Köy minibüsü 


Kliması doğaldı, açardık camı

Unuturduk içinde, kederi Gamı

Yavaş giden şoför, alırdı Namı

Kahrımızı çekti, Köy minibüsü 


Yollara dizilir, bekler binerdik

Yokuşlarda kıymaz, düzde inerdik

Köyden şehre kadar, sohbet ederdik

Kahrımızı çekti, Köy minibüsü


İçinden ağırdı, yukarda yükü

Taşırdı köylerden, Yoğurdu sütü

Sağlamsa teybi, çalardı Türkü

Kahrımızı çekti, Köy minibüsü


20.01.2024 

Hassalı Şair Mustafa Andız


Sındırgı'da Nefes Kesen Uyuşturucu Operasyonu: 56 Hap Ele Geçirildi

Türkiye'nin dört bir yanında uyuşturucuyla mücadele devam ediyor. Emniyet personeli, araçlarda ve şahıslarda yaptıkları aramada gizlenmiş şekilde 56 tane uyuşturucu hap ele geçirildi.

Sındırgı'da Gece Yarısı Operasyonu

Gece saatlerinde devriye görevi yapan Sındırgı İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Çamlık mevkiinde şüpheli davranışlar sergileyen 3 kişiyi durdurdu ve üzerlerinde ve araçlarda uyuşturucu araması gerçekleştirdi. Polis ekipleri, araçlarda ve şahıslarda yaptıkları aramada 56 tane uyuşturucu hap ele geçirdi.

İncelemeler sonucunda, uyuşturucu maddenin önceden banka havalesi ile ödendiği ve ardından teslimatın gerçekleştirildiği belirlendi. Şahıslardan M.T.'nin, A.S. isimli kişiden 2.500 TL karşılığında satın aldığı uyuşturucu malzeme ile ilgili yapılan tahkikatta, alışverişin polis ekiplerinin müdahalesi sırasında gerçekleştiği tespit edildi.

A.S. isimli zehir taciri hakkında uyuşturucu madde ticareti, diğer şahıslar M.T. ve E.Ç. ise uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçlarından soruşturma başlatıldı. Emniyet ekipleri, bu operasyonun ardından uyuşturucu ticaretiyle mücadelede kararlılığını sürdürerek, ilçedeki güvenlik önlemlerini artırmaya devam ediyor.


Sındırgılı Cengiz Ünder Tarihe Adını Altın Harflerle Yazdırdı!

14 Temmuz 1997 tarihinde Balıkesir'in Sındırgı İlçesi'nde doğan ve futbol kariyerinde birçok Avrupa kulüplerinde de yer alan Cengiz Ünder, Fener- bahçe formasıyla tarihe geçti.

İstanbulspor deplasmanında 5-1 kazanan Fenerbahçe'nin 4 golüne imzasını atarak resital sunan Balıkesirli Ünder, 2009 yılından bu yana ligde bir maçta 4 gol atan ilk Türk futbolcu oldu. Attığı 4 gole değerlendirmede bulunan Cengiz Ünder, "Kariyerimde ilk defa hattrick yaptım. Fenerbahçe formasıyla nasip oldu. İyi çalışıyorum, karşılığını sahada aldım, 4 gol attım. Performansımdan dolayı çok mutluyum" dedi. Cengiz Ünder'in performansı sosyal medyada paylaşım yağmuruna tutuldu.

Sındırgılı Cengiz Ünder Kimdir?

Cengiz Ünder, 14 Temmuz 1997’de Sındırgı, Balıkesir’de doğmuş olan Türk millî futbolcudur. Kanat mevkiinde oynayan Ünder, şu anda Süper Lig takımlarından Fenerbahçe’de forma giymektedir.

Cengiz Ünder'in Kulüp Kariyeri:

  • 2007-2013 yılları arasında Bucaspor akademisinde forma giydi.
  • 2014 yılında Altınordu’nun A takımına alındı ve 2016’ya kadar bu takımda oynadı.
  • 2016-2017 sezonunda İstanbul Başakşehir’e transfer oldu.
  • 2017-2022 yılları arasında Roma’da oynadı.
  • 2020-2021 sezonunda Leicester City’ye, 2021-2022 sezonunda ise Marsilya’ya kiralık olarak gitti.
  • 2022-2023 sezonunda Marsilya’da oynadıktan sonra 2023 yılında Fenerbahçe’ye transfer oldu.

Cengiz Ünder'in Millî Takım Kariyeri:

  • 2014-2015 yıllarında Türkiye U-18, 2015-2016 yıllarında Türkiye U-19 ve 2016 yılında Türkiye U-21 takımlarında oynadı.
  • 2016 yılından itibaren Türkiye A Millî Takımı’nda forma giymektedir.

Cengiz Ünder, futbol kariyeri boyunca çeşitli takımlarda önemli başarılara imza atmış bir futbolcudur.


Ulus Dağı’na Yılın İlk Karı Yağdı

Balıkesir’in Sındırgı, Bigadiç ilçe sınırlarında yer alan Ulus Dağın'a mevsimin ilk karı düştü.
Havaların aniden soğumasıyla birlikte Sındırgı ve Bigadiç ilçesindeki Ulus Dağı’na mevsimin ilk karı düştü.
Ortaya ise kartpostallık görüntüler çıktı. Yüksek kesimlere karın düşmesiyle birlikte ortaya muhteşem görüntüler çıktı. Sındırgı.net olarak da bize fotoğraflamak düştü..

Kar severlerin ve fotoğrafçıların ilgi odağı olan Ulus Dağı güzel görüntüler oluşturdu.

Foto: Ulus Dağı - sindirgi.net

Foto: Ulus Dağı - sindirgi.net

Foto: Ulus Dağı - sindirgi.net

Foto: Ulus Dağı - sindirgi.net

Foto: Ulus Dağı - sindirgi.net


Hayalimdeki Köy Kahvehanesi: Kuşlar Kıraathanesi

Kendisiyle 2012 yılında Balıkesir merkezde  Bayşad adlı ‘edebiyata ilgi duyanların  buluşma noktası olan bir dernekte tanıştım.

Balıkesir Fen Edebiyat fakültesi  edebiyat bölümünden mezundu.Ülkemizin kanayan yaralarından biri olan- atanamayan öğretmenler ailesindendi. Bir dershanede çalışıyordu.

Hoşsohbet ,efendi, mütevazi bir genç.Manyas Kızıksa beldesinden..Sazı,sözü dinlenen bir genç.. Hiç şüphe yok ki ‘’ kendi hayatını, geleceğini, bugününü, hayallerini, hayal kırıklıklarını  her zaman sorgulayan bir genç. Yaşadıklarını, yaşayamadıklarını, gözlemlerini,- izlenimlerini ,zaman zaman kağıda dökmeyi seven,notlar almayı   alışkanlık haline getirmiş bir kişi.Balıkesir’de gezdiği caddeleri sokakları, birlikte çay içtiği sohbet ettiği dostlarını  her fırsatta bu notlara dahil etmiş, bunları kurgulayıp hikayeleştirmiş.kitap haline getirmiş.Kitabına da bir isim düşünmüş : KUŞLAR KIRAATHANESİ..

  Köyde doğup büyüyen ,belirli bir eğitim almış gençlerin  zamanla,hayatla, yer yer toplumla yaşadıkları gerilimleri, kendi iç dünyalarında yaşadıkları gelgitleri, geleneklerin ve içinde yaşadıkları toplumun  kültürünün ışığında  sorgulanışı , bu kitabın özü  olmuş..

 Kuşlar Kıraathanesi hikayelerini yazan genç arkadaşımız SAMET ÇILDAN,  belki de köy özlemiyle ,doğup büyüdüğü köye –Manyas KIZIKSA’ya  dönüş yapmış. Köyde bir köy kahvesini devralmış..Gönlünce bir düzenleme-tadilat yapmış.Kahvehaneye bir isim koymuş : KUŞLAR KIRAATHANESİ..

 Bizim kültürümüzde Kıraathane ,okumak anlamına gelen Kıraat kelimesinden türemiş ; müşterilerin okumaları için gazete ve dergi bulunduran,geniş,temiz ve iyi döşenmiş kahvehane anlamındadır.Halkın bir araya geldiği,gündelik olaylardan haberdar olduğu,sosyalleştiği, sanattan bilime  bilgi alışverişi yapmak için  buluştuğu yerdir kahvehaneler.

  Gazete ve dergi okumak,,fenden sanata,ticaretten siyasete her türlü gelişme ve haber  kıraathanelerdeki ortak konular olurdu.


Sırf okumak isteyenlerin değil, bilgilenmek isteyenlerin de geldiği bir yerdi kıraathaneler. Dönemin tanıkları bu yönden kıraathaneleri üniversiteye benzetirdi. Temelleri Osmanlı döneminde atılan kıraathanelerde, kimi zaman edebiyat  eserleri kitlesine ulaşırdı, kimi zaman memleket meseleleri konuşulurdu. Kıraathanelerin ayrıca toplumsal hiyerarşiyi kaldırmak ve her kesimden insanın bir arada olmasını sağlamak gibi bir rolü de vardı.

Aynı zamanda okuma kültürünün gelişmesinde kıraathanelerin çok büyük katkıları oldu. Bu okuma salonlarında sadece gündelik sohbet edilmezdi. Tartışma, şiir ve kitap okumaları yapılırdı. 

Karagöz, orta oyunu, hokkabaz ve milli oyunlar… Geleneksel sahne sanatları gibi kültürel etkinlikler de kıraathanelerde yer alırdı.

Yazar, şair, gazeteci, edip, aşık, meddah… Eski dönemlerden beri edebiyatçıların uğrak yeri olan kıraathaneler, edebiyat, sanat ve müzik alanlarında gelişme yaşanmasını da sağladı. Burada, şairler şiirlerini yayınlamadan önce dostlarına okurdu, aydınlar gündemle ilgili konulardan konuşur ve fikir paylaşımı yapardı.

Yahya Kemal, Sait Faik Abasıyanık, Tarık Buğra gibi Türk edebiyatında önemli yer edinmiş edebiyatçılar kıraathanelerle iç içe yaşadı. Abasıyanık, Kıraathaneler adlı bir hikayesinde bu mekanları üniversiteye benzetti.

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Kaç nesil ve kaç terbiye burada birleşirdi” dediği kıraathaneler, üniversite öğrencisi, akademisyen, gazetecileri bir araya getiren bir kültür merkezi olarak da değerlendirilirdi.

Bir edebiyatçı olarak Samet kardeşimiz ,köy kahvehanesinde bir reform yapmayı  düşünerek,devraldığı kahvehanenin formatını tamamen değiştirmiş..Kahvehaneyi  kıraathaneye dönüştürüp bir sohbet mekanı, saz söz eğlence mekanı,, anlama anlatma bilgilenme mekanı haline getirmiş..

Bu bir kültür meselesi, toplumun eğitilmesi, bilgilendirilmesi meselesi,,,

İnsanların sadece okey oynadığı, sadece dedikodu yaptığı,,, kendisinin dışında herkesi itibarsızlaştırdığı,, partizanlığın tavan yaptığı, kovalaklık, dangalaklık, zevzeklik, edepsizlik, küfürbazlık, büyük küçük tanımazlık gibi ne kadar kötü haslet (huy ) varsa ,hepsinin dolu dizgin at koşturduğu  bir mekanı ; eğlenilen, dinlenilen, bir eğitim yuvasına dönüştürmek takdire şayandır.

Samet kardeşimiz  düşüncesinde kararlı olarak : Bir köy kahvesini , kültür ateşinin tüttüğü bir ocağa çevirmenin  mutluluğunu yaşamaktadır.

Darısı  Akçakısrak’taki  aydın gençlerimizin başına..Köyde kaç kişi var ki , bizim köy değişmez,, kime neyi anlatacaksın,,, karamsarlığına kapılmadan köyde-  aynı mekanda- bir HUZUR KIRAATHANESİ   neden olmasın ! Köyün kendine özgü gerçeklerini değiştirmek zordur ; fakat İMKANSIZ DEĞİLDİR.


Facebook Akçakısrak Sayfasından güzel bir yazı olduğu için alıntılanmıştır.












Sındırgı Halk Eğitim Merkezinde Yeni Eğitim

Duyanlar Duymayanlara Duyurabilir mi?

Hibe, destek, teşvik almak isteyen Dostlar, çiftçiler ve tarım sanayicileri.. Besi Sığırcılığını daha bilinçli yapmak ve yeni başlamak veya geliştirmek isteyenler için bu eğitim önemli.

SINDIRGI HALK EĞİTİM MERKEZİ’nin yaptığı paylaşımda:

“Kurumumuz bünyesinde besi sığırcılığı kursu açılması planlanmaktadır. Katılmak isteyen vatandaşlarımız başvuru için Müdürlüğümüze müracaat ediniz.” denilmektedir.

Kurs Adı: BESİ SIĞIRCILIĞI KURSU

Kayıt olmak isteyenler SındırgıHEM’e müracaat edebilirler.

Sındırgı Halk Eğitim Merkezi İletişim Bilgileri:

0 (266) 516 12 77

sindirgihem.meb.k12.tr/


Yapay Zeka ile Balıkesir Çizildi

Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yapay zeka ile çizdiği resimleri sosyal medya hesabında paylaştı. Müdürlük, Balıkesir’in doğal ve kültürel güzelliklerini kelimelerle tanımlayarak, yapay zekanın bu kelimeleri resme çevirmesini isteyerek bu görselleri oluşturmuş. 

Müdürlük paylaşımda,”Herkese Merhaba! Bu gördüğünüz resimler Yapay Zeka tarafından oluşturuldu. Balıkesir ve ilçelerimizi tanıtan bir kaç kelime yazdık ve bu güzel kartpostallık görüntüler ortaya çıktı. Yapay Zeka gerçekten muazzam.” şeklinde açıklama yaparak bu güzel görselleri paylaştı.

Yapay Zeka ile Görseller Oluşturmak Nedir?


Yapay zeka ile görsel oluşturmak, kelimeleri resme dönüştürmek anlamına gelir. Bu, bir metin açıklaması vererek, yapay zekanın bu açıklamaya uygun bir görsel üretmesi demektir. Örneğin, “bir kedi ve bir köpeğin piknik yaptığı bir park” gibi bir metin açıklaması verirseniz, yapay zeka bunu resme çevirebilir.

Yapay zeka ile görsel oluşturmak için çeşitli ücretli veya basit düzey araçlar ve uygulamalar bulunmaktadır.












 

Düvertepe İlkokulu Kurtarılmayı Bekliyor

Düvertepe İlkokulu / Ruin of the Primary School I attended in Düvertepe, Balıkesir.

Benim de 1970-75 yıllarında okuduğum Düvertepe İlkokulunun görüntüleri bunlar. Bina 1926 yılında yapılmış. Daha harf devrimi yok ortada. Pencerenin birindeki kilit taşında Arapça bir yazı vardı. Soruşturdum. Abdullah Sabri yazarmış. Büyük olasılıkla binayı yapan ustanın imzası oluyor bu. 

Anam anlatmıştı: 1960'larda Yeniköy'de karşılaştığı bir ihtiyar okulu sormuş. "Bizim çok emeğimiz var o okulun yapımında. Düvertepe'nin muhtarı bütün civar köyleri angaryaya çağırırdı. Öküz çifti olanlar sırayla giderdik. Düvertepe'nin etrafındaki bütün köylerden. Taş ocaklarından o taşları taşıdık günlerce. Bir tarafta yontucular. Ustası öyle sağlam bir duvar ördü ki. O binanın duvarları hayatta yıkılmaz..."

Biz mezun olduktan bir kaç sene sonra binanın tamiri için Milli Eğitim'den ödenek istemişler. Onlar da yeni bina yapılacak diye burayı boşalttırmışlar. Bir ara köyün çocukları kahvehane'den okula dönüşen yerlere bile gitmişti. 

Köyde Yatılı Bölge Okulu var şu anda. Betonerme bir bina. Daha kullanışlı olduğu şüphesiz. 

Ama o eski okulun duvarları hala ayakta. Direniyor. Belki birileri çıkar da bir gün "Bu tarihi binaya yazık oluyor. Geçmişle bağlarımızı koparmayalım. Bu binayı kurtarmak lazım..." der diye bekliyor....

Yazı ve Fotoğraflar: Mustafa ALTINÖZ 





Sındırgı Sosyal Medya Haber Hattı - Çek, Gönder, Yayınlayalım!

Sındırgı.net Sosyal Medya Hesaplarımıza gönderdiğiniz haberler ve ihbarlar, değerlendirilerek gündeme taşınmaya devam ediyor.

Sindirgi.net olarak, haber değeri taşıdığını düşündüğünüz olayları, yaşadığınız sıkıntıları, talep ve önerilerinizi hızlı bir şekilde bize gönderebilmeniz için, günümüzün sık kullanılan iletişim araçlarından olan instagram direk mesaj ve facebook messenger üzerinden gönderebilirsiniz.

 Sindirgi.net  Sosyal Medya Hesapları

https://www.facebook.com/sindirgi.net

https://www.instagram.com/sindirginet

Sosyal medya hesaplarımıza haber yapılmasını istediğini konuyu yazarak veya fotoğrafını çekip göndermeniz yeterli olacaktır.

Gönderdiğiniz haberlerde, isteğiniz takdirde kimliğiniz gizli tutulacaktır…

Balıkesir ve Sındırgı özelindeki son dakika haberlerden anında bilgi sahibi olmak için Sindirgi.net'i sosyal medya hesapları olan facebook ve instagram üzerinden takipte kalın…



 SINDIRGI.NET 

Sındırgı SYDV İşçi Alım İlanı


Balıkesir Sındırgı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (SYDV), geçici süreli 6 Bayan 3 Erkek olmak üzere 9 temizlik görevlisi alacak. 

İlanda çalışma süresi olarak 31.12.2024 tarihi belirtiliyor. 

Son Başvuru Tarihi ise : 20 Aralık 2023  saat:17:30

Başvuru Adresi: Camikebir Mah. Akhisar Cad. Hükümet Konağı Sındırgı Balıkesir

E-posta:balikesir.sindirgi@sydv.org.tr

GÖRÜŞME/MÜLAKAT BİLGİLERİ

Yer: Sındırgı Sosyal Yardımlaşma Vakfı

Tarih:25.12.2023

Saat: 10:00


ÇALIŞMA ŞARTLARI

Çalışma Adresi: Sındırgı Sosyal Yardımlaşma Vakfı

Çalışma Süresi: 31.12.2024'e kadar

Çalışma Saatleri: 08:30-17:30

BAŞVURU KOŞULLARI

1- T.C. vatandaşı olmak.

2- Medeni haklarını kullanabilmek.

3- 21 yaşını tamamlamış 49 yaşını doldurmamış olmak.

4- Kamu haklarından mahrum sayılmamak.

5- Adli Sicil ve Sabıka kaydı temiz olmak.

6- Görevini yapmaya engel sağlık sorunu ve seyahat etmeye engeli olmamak.

7- En az lise mezunu olmak

8- Son 6 aydır İlçe sınırları içinde ikamet ediyor olmak.

9- Erkek adaylar için askerlik görevini yapmış veya muaf olmak ya da askerlik ile ilişkisi olmamak.

10- Erkek adaylar için en az B sınıfı sürücü belgesine sahip olmak. (en az 1 yıllık ehliyeti olmak)

11- Müracaatlar şahsen yapılacak. (posta yolu ile yapılan müracaatlar kabul edilmeyecek olup, başvuru bitiş tarihi 20.12.2023 saat:17:30'da sona erecektir.

BAŞVURU İÇİN GEREKLİ BELGELER

kimlik fotokopisi, diploma fotokopisi, Sağlık Raporu, son 6 ayda çekilmiş 2 adet vesikalık fotoğraf, İkametgah Belgesi, Vukuatlı Aile Nüfus Kayıt Örneği, Sabıka Kaydı, ehliyet fotokopisi

Karakeçili Yörüklerinin Akdağ Yaylası

 Yüzyıllarca Yörüklerin buluşma yeri ya da ayrılık adası Akdağ Yaylası... Bergama'dan Bigadiç'e Sındırgı'ya Yörüklerin hayvanlarını güttüğü ve gezindiği yaylalar.

 Her yörük düğünde seyranda oyununda "Akdağ Yaylası" deyip kollarını kaldırarak coşkuyla ayaklarını toprağa vurur. Akdağ yaylasının folklorik olarak ne alama geldiğini elbette yüzyıllarca burayı mesken eden Yörüklerden dinlemek lazım.

Kütahya’nın Simav ilçe merkezine 40 kilometre mesafedeki Kızılcık, Çamlık ve Kiçir köyleri sınırları içerisinde bulunan 2089 rakımlı Akdağ’ın eteklerinde, karaçam ormanlarının içerisine gizlenmiş doğal güzellikler bulunuyor.

 Eğrelce Yaylası

Akdağ’ın doruğuna en yakın yayladır. Yayla’nın ortasından akan dere menderes çizer ve köylüler bu oluşuma "gelin oynağı” derler. Yaylaya çıkarken Kalebaşı ve Ahmedin’de Yörüklerin ayranını içmeden dönmeyin. 

Martılı Şelalesi

Martılı Şelalesi sunduğu görsel şölen ile ziyaretçileri hayran bırakıyor. Yaklaşık 15 metre yükseklikten akan şelale sonra Simav Çayı’na karışıyor. Gölün bölge halkının dışında fazla bilen yok. Bölge halkının yaz aylarında serinlemek için gittiği Martılı Şelalesi  fotoğraf tutkunları için de doğal bir plato niteliği taşıyor.

Akdağ Yaylası
Akdağ Yaylası




Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Sındırgı.net | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Sındırgı için ile..