Sındırgı

sındırgı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sındırgı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tasavvufun Ellerinde Zikirlerle Yoğrulan Çömlek Sanatı

Sındırgı Bardakhanelerinde Manevi Bir Yaklaşımla Zikir Dolu Çömlek Üretimi

Sındırgı'da yer alan geleneksel bardakhanelerde, asırlardır süregelen manevi bir ritüelle çömlek üretimi yapılmaktadır. Bu ritüel, zikirler eşliğinde topraktan başlayıp, son ürünün elhamdülillah denilerek tamamlanmasına kadar devam eden derin bir tasavvufî süreci barındırır.


Çömlek Ustalarının Tasavvufi Yapısı

Öncelikle, çömlek ustalarının karakter yapısı genellikle sabırlı ve dikkatli olmalarıyla öne çıkar. Ayrıca, Sındırgı'daki Kur'an kurslarında belli bir seviyede eğitim görmüş olmaları da dikkat çekicidir. Bu sebeplerle, çömlek ustalarının tasavvufi bir bakış açısına sahip oldukları söylenebilir. Toprağın hazırlanma aşaması, her ürünün ruhunun adeta mayalandığı ilk adımdır. Bu aşamada kullanılan toprak, 40 gün boyunca suda dinlendirilir ve arındırılır. Bu bekleme süreci, toprağın ruhani temizliğine ve olgunlaşmasına katkıda bulunur. 40 gün sonunda, zikirlerle yoğrulan toprak besmeleyle çarka yerleştirilir. Çarkta şekil verilen toprak, ya Hayy zikri eşliğinde bir ruha bürünür ve anlam kazanmaya başlar.


Şekillendirme ve Kuruma Süreci

Şekillendirme işleminin ardından ürünler, doğal ortamda 7 gün boyunca kurumaya bırakılır. Bu süreçte, ürünlerin içsel olgunlaşması tamamlanır ve adeta çömleğin ruhu pekişir. Kuruyan ürünler, fırınlama aşaması için dikkatlice hazırlanır. Fırına yerleştirilen çömlekler, odun atışları ile adeta cehennem sıcağında pişirilir. Cehennem düşünülerek tevbe-i istiğfar getirilir. Her odun atışı sırasında, tesbih duaları edilerek pişirme işlemi kutsal bir ayine dönüşür. "Sübhânallâhi ve’lhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber vela havle vela kuvvete illa billah" zikri, çömleklerin ruhani gücünü artırmak için sürekli olarak tekrarlanır. Fırında geçen her gece, sabaha kadar devam eden zikirlerle doludur; odun atma işlemi ve dualar eşliğinde çömlekler adeta birer ruh taşıyıcısına dönüşür.


Soğuma Süreci ve Tesbih Namazı

Fırınlama işleminin tamamlanmasının ardından, soğuma süreci başlar. Soğuma süreci boyunca tesbih namazı kılınarak, Allah'a şükürler sunulur. Çömleklerin fırından çıkarıldığı an, her bir sağlam ve çatlamamış ürün için elhamdülillah denir. Bu süreç, yalnızca fiziksel bir üretim değil, aynı zamanda manevi bir teslimiyetin ve şükrün ifadesidir.


Son Aşama: Zikirle Şifa Niyeti

Son aşamada, üretilen çömleklerin ruhani etkisi, onlardan su içenlere şifa olması duasıyla tamamlanır. Testilerin içinde biriken toz ve sıcak havanın dışarı çıkması için ise Hu zikri yapılır. Bu aşamada, zikir eşliğinde testiler üflenerek içlerinde biriken enerji dışarı salınır. İşte "püf noktası" deyimi de buradan gelir. İçeride sıcak olan testinin aniden dışarıdaki soğukla karşılaşarak çatlamaması için hem fiziksel hem de ruhani bir tedbir alınmış olur.


Sonuç olarak, bu yazı Sındırgı bardakhanelerinde uygulanan geleneksel ve manevi çömlek üretim sürecini ele almakta ve bu sürecin zikirlerle dolu derinlikli yapısını incelemektedir. Çömlek üretimi, sadece bir sanat değil, aynı zamanda ibadet ve şifa kaynağı olarak görülmektedir. Bu süreçte kullanılan her bir ritüel, çömleklerin hem fiziksel hem de manevi değerini artırmaktadır. Özellikle testilerin şifa niyetiyle yapılması ve zikirlerle desteklenmesi, bu el yapımı ürünlerin sıradan birer eşya olmaktan çok daha öteye geçtiğini göstermektedir.



Tarihe Geçen Zaferin 102. Yılı: Sındırgı’nın Kurtuluş Bayramı!

 Sındırgı'nın Düşman İşgalinden Kurtuluşu Kutlu Olsun!


Sındırgı, düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümünü büyük bir coşkuyla kutlamaya hazırlanıyor. 2 Eylül 2024 Pazartesi ve 3 Eylül 2024 Salı günlerinde düzenlenecek olan etkinliklerde, hem tarihi anılar tazelenecek hem de milli birlik ve beraberlik ruhu yeniden canlandırılacak.


2 Eylül 2024 Pazartesi:

12.00 - İbrahim Ethem Akıncı Kabri Ziyareti

12.30 - Makbule Efe Kabri Ziyareti

3 Eylül 2024 Salı:

10.45 - Çelenk Töreni (Hükümet Konağı)

10.55 - Kortej Yürüyüşü (Hükümet Konağı'ndan Cumhuriyet Meydanı'na)

11.00 - Kutlama Töreni (Cumhuriyet Meydanı)

Sındırgı'nın kurtuluşu anısına düzenlenen bu anlamlı etkinliklere tüm halkımız davetlidir. Bu önemli gün, tarihimize sahip çıkma ve milli değerlerimizi yaşatma adına bir kez daha hepimizi bir araya getiriyor.

Tüm hemşerilerimizi, bu özel günün coşkusuna ortak olmaya davet ediyoruz.



Bursa'da Sındırgılılar Coşkusu: Geleneksel Buluşmaya Davet!

Bursa Sındırgılılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nden Büyük Buluşma: 2. Geleneksel Sındırgılılar Buluşması


Bursa'da faaliyet gösteren Sındırgılılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, 2. Geleneksel Sındırgılılar Buluşması için tüm hemşehrilerini ve Yörük kültürüne ilgi duyan dostlarını büyük bir coşku ve heyecanla davet ediyor. Sındırgı'nın zengin kültürel mirasını Bursa'da yaşatmaya devam eden dernek, bu anlamlı buluşmada tüm katılımcılara unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyor.

Etkinlik Hakkında


Bu yıl ikincisi düzenlenen buluşma, 1 Eylül tarihinde Hürriyet Parkı'nda gerçekleştirilecek. Osmangazi İl Tarım Müdürlüğü Lojmanları'nın hemen yanında bulunan bu nezih mekanda, saat 12:00 itibariyle başlayacak olan etkinlik, Sındırgılı hemşehrilerin birlik ve beraberlik içinde geçirecekleri özel bir gün olacak.

Buluşmanın en önemli anlarından biri, Sındırgılı Kardeşlerin vereceği konser olacak. Yöresel ezgilerin yankılanacağı bu konserde, katılımcılar hem eğlenecek hem de kültürel bağlarını pekiştirecek. Ayrıca, geleneksel Sındırgı misafirperverliği ile hazırlanmış pilav ve ayran ikramı da yapılacak. Bu lezzetli ikramlar, hemşehriler arasında sıcak sohbetlerin başlangıcına vesile olacak.

Dernek Başkanı Muhittin Yılmaz'dan Davet


Bursa Sındırgılılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhittin Yılmaz, tüm hemşehrilerini ve Yörük kültürüne ilgi duyan herkesi bu özel etkinliğe katılmaya davet etti. Yılmaz, "Derneğimizin bu özel gününde, Sındırgı'nın kültürel değerlerini yaşatmak ve geleceğe taşımak amacıyla bir araya geliyoruz. Hemşehrilerimizi ve dostlarımızı bu anlamlı buluşmada aramızda görmekten büyük onur duyacağız" şeklinde konuştu.

Yılmaz, etkinliğin Sındırgı kültürüne dair değerlerin yaşatılması ve genç nesillere aktarılması açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "Bu buluşma, hemşehrilerimizle hasret gidermek ve Sındırgı'nın sıcaklığını Bursa'da hissetmek için önemli bir fırsat. Herkesi bu güzel güne ortak olmaya bekliyoruz" dedi.

İletişim ve Katılım


Geleneksel Sındırgılılar Buluşması'na katılmak isteyenler, etkinlikle ilgili detaylı bilgi ve iletişim için Dernek Başkanı Muhittin Yılmaz ile irtibata geçebilirler.
Bursa Sındırgılılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, bu anlamlı günde tüm Sındırgılıları ve Yörük kültürüne gönül vermiş dostlarını bir araya getirerek, Sındırgı'nın kültürel mirasını Bursa'da yaşatmaya devam edecek.



Sındırgı Manzara ve Gezilecek Yerlerin Fotoğrafları

 

  1. Tarihi Zenginlikler: Sındırgı, Batı Anadolu’da yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir ilçedir. Antik çağlara dayanan bir geçmişi olan Sındırgı, Pers İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok medeniyetin etkisi altında kalmıştır. Sındırgı Kışlası, ilçenin en önemli tarihi yapılarından biridir ve günümüze kadar iyi bir şekilde korunmuştur. 

  2. Doğal Güzellikler: Sındırgı, doğal güzellikleriyle de göz doldurur. Çaygören Barajı, doğa severler için muhteşem bir atmosfere sahiptir. Yürüyüş yaparak ve temiz havanın keyfini çıkararak buradaki eşsiz manzaraları izleyebilirsiniz. Ulus Dağı ve Sarıcaova Yaylası da doğanın tadını çıkarmak isteyenler için harika seçeneklerdir. Hisaralan Termal Mevkii ise yemyeşil doğasıyla ziyaretçilerini cezbeder ve doğa fotoğrafçıları için harika kareler sunar.

  3. Yerel Lezzetler ve El Sanatları: Sındırgı, tatlı su ürünleri ve zeytinyağlı yemekleriyle ünlüdür. Tatlı su ürünleriyle yapılan taze balık yemekleri, misafirlerin vazgeçilmezi haline gelmiştir. Ayrıca ilçede yöresel lezzetler de bulunmaktadır. Sındırgı’ya seyahat edenler, hem tarihi hem de doğal güzellikleri keşfederken bu lezzetleri tatma fırsatını da yakalayabilirler. Ayrıca ilçede çömlekçilik sanatı hala devam ettirilmektedir. Bilge Seramik Sanat Çömlek Atölyesinde bu sanatı deneyimleyebilirsiniz.

Sındırgı’nın bu güzellikleri, ziyaretçilere huzurlu ve dinlendirici bir deneyim sunmaktadır. Doğa ile iç içe vakit geçirmek ve şehir hayatının stresinden uzaklaşmak isteyen herkes, bu harika yerleri mutlaka ziyaret etmelidir. 🌿

İşte Sizler İçin Sındırgı Manzara ve Gezilecek Yerlerin Fotoğrafları:















SINDIRGIDA NERELER GEZİLİR?

 SINDIRGIDA YAPMADAN DÖNMEYİN

Yörenin Tek Çömlek Atölyesinde kendi ellerinizle yaptığınız Toprak Fincan Takımı ve Çömlek Gramofonu almadan

⚫ Emendere'nin termal sularında şifa bulmadan

⚫ Hisaralan'ın kaplıca sularında yorgunluğunuzu atmadan

⚫ Şerif Paşa Camii ve meydanında tarihi atmosferi keşfetmeden

⚫ Tıbbi aromatik bitki çaylarını içmeden

⚫ Yöreye has ürünleri alabileceğiniz Hanımeli Çarşısını gezmeden

⚫ Ev hanımlarının evlerinde yapılan yöresel börekleri yemeden

⚫ Kertil Çam Ormanlarından özünü alan Tarihi Kertil Çam Kolonyalarını almadan

⚫ Antik Osmanlı çarşısını gezmeden

⚫ Atın üzerinde doğayı keşfetmeden

⚫ Ulus Dağında yetişen endemik bitkileri görmeden

⚫ Doğanın büyüsünde anılarınızı ölümsüzleştirecek kadrajları yakalamadan

Cüneyt Vadisi yürüyüş parkurunun tatlı rüzgarında oksijeni depolamadan

⚫ Tarihi Ambarlarda saklanan doğal ürünleri almadan

⚫ Üreticisinden doğal ürünleri alabileceğiniz, cumartesi günleri kurulan bölgenin en büyük kapalı pazar yerini gezmeden

⚫ Termal sulardan lezzetini alan yöresel Kabak Tatlısını yemeden

Yöreye has Küçükbükü Çıtır Kavununu almadan

⚫ Sokak köftecilerinde ekmek arası lezzetin tadına bakmadan

Birbirinden güzel lokantalarda, yörede yetişen et ve sebzeler ile yapılan ev lezzetindeki yemeklerin tadına bakmadan

Sındırgı'dan dönmeyin..


SINDIRGI KONAKLAMA TESİSLERİ

 Sındırgı Belediye Oteli

Telefon: 0266 516 3535

Mail Adresi: sindirgi@belediyeoteli.com

Adres: Cumhuriyet Meydanı

...

Kışla Müzehan

Telefon: 0266 516 13 13

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Bigadiç - Simav yolu


...

Eman Termal Otel

Telefon: 0266 535 10 35

Mail Adresi: bilgi@emantermal.com

Adres: Emendere Mahallesi

...

Laguna Termal Otel

Telefon: 444 26 10

Mail Adresi: info@lagunathermal.com

Adres: Çaygören Köyü


...

Obam Termal Otel

Telefon: 0266 541 1010

Mail Adresi: info@obamtermal.com

Adres: Sındırgı Simav yolu 17. km. Hisaralan Kaplıcaları Mevkii

...

Sındırgı Öğretmenevi

Telefon: 0266 516 15 18

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Cumhuriyet Meydanı


...

Şafak Pansiyon

Telefon: 266 541 10 05

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Hisaralan

...

Küçük Pansiyon

Telefon: 266 541 11 08

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Hisaralan


...

Çetin Pansiyon

Telefon: 266 541 11 11

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Hisaralan

...

Güneş Pansiyon

Telefon: 266 541 11 40

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Hisaralan


...

Kocadağ Pansiyon

Telefon: 266 541 10 47

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Hisaralan

...

Altınöz Pansiyon

Telefon: 266 535 62 88

Mail Adresi: Mevcut Değil.

Adres: Hisaralan


YEŞİL SINDIRGI?

Sındırgı, eşsiz doğal güzellikleri ve kültürel hikayeleriyle yeşil bir şehirdir. Cüneyt ve Simav Çayı’nın buluştuğu orman kenarında yer alırken, Çaygören Barajı’nın manzarası insanı hayran bırakır.

Rum ustalarının taşı ve ahşabı ustalıkla birleştirerek yaptığı benzersiz sivil mimari örnekleri, tarihi yapılarıyla geçmişi günümüze taşımayı başarmıştır. Ancak 1984 yılında İzmir-İstanbul yolunun güzergahının değiştirilmesi ve tütün üretiminin kota ile sınırlanması, tarım şehri olmasına rağmen turizme yönelerek yanlış politikalarla Sındırgı’nın göç vermesine neden olmuş ve ilçe nüfusu 50 binden 30 bine kadar düşmüştür.

Sındırgı, termal kaynakların bulunduğu bir bölge olarak “Turizm Bölgesi” ilan edilmiş ve bu kapsamda çeşitli büyüklükte otel yatırımları yapılmıştır. Geçmişin ve kültürel mirasın önemini fark eden Bilge Nesil Gençlik Bilişim Sanat ve Turizm Derneği, yerel idarelere çeşitli proje fikirleri sunmuş ve Hanımeli Çarşısı gibi önemli yapıları hayata geçirmiştir.

Şehir, mutluluğun ve dinginliğin simgesi olarak lanse edilmiş ve Bilge Nesil Gençliğin önerisiyle leylek tasarımıyla “Doğal Şehir” olarak anılmıştır. Ancak aslında bu tasarım, 2000’li yıllardan önce kullanılan “Yeşil Sındırgı"nın korunması gerektiğini hatırlatmak amacıyla sunulmuş bir göndermedir. 🌿


SINDIRGI NASIL BİR ŞEHİRDİR? (GÜNCEL)

Doğal güzellikleri ve yeraltı kaynaklarıyla keşfedilmeyi bekleyen Sındırgı, eskiden Koruköy adı ile anılıyordu. Rakımı 230 m (750 ft) olan ve 75 mahallesi bulunan Sındırgı ilçesi 2023 TÜİK verilerine göre 32.879 nüfusu 15.930 erkek ve 16.949 kadından oluşmaktadır. İlçe, Lidya, Pers, Makedonya, Pergamon (Bergama), Bizans, Karesi ve daha sonrası Osmanlı egemenliğine girmiştir. 

Osmanlı döneminde kaza merkezi olarak yönetilen ilçe, özellikle işgal günlerinde Kuvayı Milliye’nin önemli kalesi durumundadır. İbrahim Ethem Akıncı kumandasındaki akıncı Müfrezeleri, Yunanlılara karşı Sındırgı Cephesi’nde amansız mücadele sergilemişlerdir. İlçe bir süre Yunan işgalinde kalmışsa da 3 Eylül 1922’de Yunan işgalinden kurtarılmıştır. 

İlçenin başlıca tarihi mekanları, Hisaralan Kaplıcaları civarındaki Roma dönemi hamamı kalıntıları, Cüneyt Çayı üzerindeki Kemer Köprü, Ilıca Deresi üzerindeki kemer köprüler, Şerif Paşa Cami ve tarihi evlerdir. İlçe ekonomisi tarıma dayalıdır. İlçede buğday ve turşuluk kornişon salatalık başta olmak üzere mısır, baklagiller, arpa, şekerpancarı, tütün, elma, üzüm ve susam yetiştirilmektedir. Hayvancılığın da yapıldığı ilçede özellikle maliyetini kurtarmadığı için dokuyanın azaldığı Yağcıbedir halıları yok olmaya yüz tutmaktadır.

İlçe yeraltı kaynakları bakımından oldukça zengindir. Özellikle, seramik sanayinde kullanılan keolen maden rezervi ile dünyanın en büyük ve en önemli rezervine sahiptir. Balıkesir'de tek toprak ve seramik çömlek atölyesi Sındırgı'da hala varlığını devam ettirmektedir.

Termal turizmde de oldukça iddialı olan Sındırgı, ilçeye 20 km mesafede bulunan Hisaralan Kaplıcası, radyoaktivite özelliği taşımaktadır. Bunun yanı sıra, kaynak suları fluorür içeren sodyumlu bikarbonatlı termal sular sınıfına girmektedir. Başta hareket sisteminin ağrılı hastalıkları olmak üzere, kadın hastalıklarında ve ağrılı rahatsızlıklarda müsekkin olarak kullanılır. Romatizmal rahatsızlıklar, nevralji, nevrite iyi gelmektedir. Hisaralan Ilıcası’nda bir yamaç üzerinde irili ufaklı birçok kaynak bulunmaktadır. Çok sıcak olan bu suların buharlarının, uzaklardan görünüşü buraya ayrı bir özellik vermektedir. Kaynaktan sıcak sular, derin kuyular ve fışkıran kaynaklar biçiminde yüzeye çıkmaktadır. Hisaralan çevresi, suların çökeltilerinin oluşturduğu dikey travertenler ile doludur ve bunların arasında eski, kubbesi yarı yıkılmış bir hamamda bulunmaktadır. Sedef, yara, yanıklara, cilt hastalıklarına iyi geldiği bilinen, Emendere Kaplıcası da ilçenin Emendere (Ilıcalı) köyünde bulunmaktadır. 

Ulus Dağı eteklerinde doğal yürüyüş parkurlarına sahip ilçe, görülmeye değer doğal güzelliklere sahiptir. Çaygören Barajı’nda yelken gösterileri yapılmaktadır. Yamaç paraşütü için de oldukça uygun olan ilçe, geçtiğimiz yıllarda ilçede yamaç paraşütü ile ilgilenen sporcuların isteği üzerine, Yaylacık Tepesi’ne atlayış alanı da yapılmıştır. Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geldikleri dönemden beri oynadıkları savaş oyunu olarak bilinen ve günümüzde de “Atlı Spor” olarak anılan atlı cirit, Sındırgı’da kurulan Sındırgı Atlı Cirit Kulüpleri tarafından yaşatılmaya devam etmektedir.








SINDIRGI TARİHİMİZ

Sındırgı’nın yerleşim yeri olarak kullanımı çok eski yıllara dayanmaktadır. Lakin Sındırgı’nın şehir olarak kuruluşu 18.Yüzyılın sonlarında olmuştur. M.Ö. 6. yüzyılda Persler, Lidya ve bütün Anadolu ile beraber (Misya) denilen bu çevreyi de İran İmparatorluğuna katmışlardır. 200 yıl kadar İran egemenliği altında kalan bölge Bergama Krallığı ile birlikte Romalıların yönetimine geçmiş daha sonra, önce Bizans sonra Selçuklular tarafından ele geçirilerek idare edilmiştir. Karesi Beyliğinden sonra Osmanlı Egemenliği altına giren bölgeye gelen Çavdarlılar, Avşarlılar adlarını taşıyan Türkmen toplulukları, Sındırgı yöresine yerleşmişler ve Çavdarlı aşiretinden Halil Ağa’nın mezarı halen İlçemiz Karagür Kırsal Mahallesi mezarlığındadır.


Yine antik kaynaklar, Balıkesir ve çevresini Misya (Mysia) olarak kaydetmektedir. Sındırgı tarihte Carsea ve Koruköy adlarını alan eski bir yerleşim alanıdır. Sındırgı’ya tarih sırasıyla Lidyalılar, Persler, Bergamalılar, İ.Ö. 129 yılında Romalılar, Bizanslılar 11. Yüzyılda da Selçuklular egemen oldular. Beylikler Döneminde Karesi Beyliği sınırları içerisinde kalan Sındırgı, 1323 yılında Osmalıların eline geçti. Bu bölgeye : Çavdar, Avşar, Yağcıbedir, Cepni, Karakeçili yörükleri yerleştiler. Daha sonra mübadele ve göçlerle ilçenin nüfusu genişlemiştir.


Çavdarlı Halil Ağanın torunları aralarında anlaşamayarak kardeşlerden Şerif İstanbul’a gitmiş, saraya girmiş bir zaman sonra PAŞA ünvanını alarak Sındırgı’ya dönmüştür. Kocakonak Köyüne yerleşerek Sındırgı ’nın bulunduğu yeri kendisine koruluk ve çiftlik yapmıştır. Daha sonra bu yeri cazip görüp Midilli adasından getirttiği Rum ustalarına Koca Camii (Şerif Paşa Camii )’nin, yanındaki hamamı, (Kocahan) yaptırmıştır. Böylece şimdiki Sındırgı Koruköy adını alarak 1845 yılında köy haline gelmiştir. 1884 yılında Belediye kurulmuş, 1913 yılında Bigadiç’ten ayrılarak ilçe olmuştur.


29 Haziran 1920 tarihinde Yunan işgaline uğrayan ilçenin halkı, canla başla mücadele ederek Rum Birliklerini (sindirmiş) (yıldırmış), sonuçta bir yerde barınamayacaklarını anlayan işgalciler bir çok yangın çıkardıktan sonra İlçeyi terk etmişlerdir.


3 Eylül 1922’de işgalcilerden temizlenen SINDIRGI bu günü resmi kurtuluş günü kabul edip, her yıl coşku ile kutlamaktadır.


Doğal güzellikleri ve yeraltı kaynaklarıyla Batı Anadolu’nun keşfedilmeyi bekleyen güzide ilçesi Sındırgı, Balıkesir iline bağlı olup, il merkezine 63 km, İzmir’e 150 km, Akhisar’a 57 km, Simav’a 87 km.



Sındırgı Gezilecek Yerler

TURİSTİK İLGİ NOKTALARI:


HANIMELİ ÇARŞISI

Hanımların elinde şekillenen yöresel ürünlerin sergilendiği bu çarşı sayesinde kadınlar hem ev ekonomisine katkı sağlamakta hem de sosyal hayatta daha etkin rol almaktadırlar.


GÜREŞ EVİ

Türkiye’nin ilk Güreş Müzesinde Sındırgı’nın medar-ı iftiharı pehlivanlarımızın hayat hikayelerini, kazandıkları madalyalarını ve güreşe ait aksesuarları görebilirsiniz. Geçmişten geleceğe güreş kültürünü aktarmak ve Sındırgı’nın pehlivanlar diyarı olarak anılmasını sağlayan Başpehlivanlarını yaşatmak adına Güreş Evi İlçeye kazandırılmıştır.


BİLGE SERAMİK SANAT ATÖLYESİ

Bilge Seramik ve Sanat Çömlek Atölyesi, Toprak sanatının hikayesini yaşatan, doğal, sağlıklı gıda kabı ve sanatsal üretim felsefesini nesillere aktaran sosyal girişim projesidir. Seramik sanatını deneyimleyebiliyor ve yaptığınız vazo, bardak veya fincanı alabiliyorsunuz. Sanatseverler için keyifli bir mekan.


EMAN TERMAL OTEL

Sındırgı İlçe merkezine 7 km mesafededir. Doğa ile iç içe olan bir oteldir. Otelde yürüyüş parkurları, şelale, açık ve kapalı havuz bulunmaktadır. Doğal mineralli su ruhunuzu ve bedeninizi arındırmak için sizi bekliyor. Mineralli suyun tedavisini yardım ettiği hastalıklar: - başta sedef hastalığı, Egzama, Balık Pulu, Mantar, Yara ve yanıklar, -İçildiğinde mide ve bağırsak yaralarını iyileştirmeye, -İltihaplı Romatizma, Gut hastalığı


ZİNDAN KAYALARI

Sındırgı merkezine 21 km uzaklıkta olan ve Çoturtepe mahallesinde 3 bin yıllık kaya yerleşkesi bulunmaktadır.


KIŞLA MÜZE HAN

Tarihte Redif Kışlası, İlkokul, Askerlik Şubesi olarak kullanılan bina, geçmiş kent tarihi ve kent kimliğine ait eserlerin sergilenebildiği müze ve yine İlçeye gelen turistlerin şehrimize ait kültürel değerlerle otantik bir havada konaklama yapabilmesi için butik otel olarak değerlendirilmektedir.



Çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapan Çaygören Barajında olta balıkçılığı yapabilir, baraj manzaralı tepede sevdiklerinizle seyrin tadını çıkarabilir, günlük taze tatlı su balığı yiyebilirsiniz.


HİSARALAN KAPLICALARI

Suyunda şifa, doğasında huzur olan bir yer. Burada jeotermalin yeryüzüne nasıl çıktığını canlı bir şekilde görebilirsiniz.


KILAVUZ DEDE TÜRBESİ

Sındırgı’da medfun bulunan gönül sultanlarından biridir. Kendisi Karesioğulları’ndandır. Çok sayıda vakıf bıraktığı Vakıf kaynaklarında mevcuttur. Burada Bizans’lılarla girdiği bir savaşta şehit düşmüştür.


ŞERİF PAŞA CAMİİ

Şerif Paşa; 1834 yılında Midilli adasından getirttiği Rum ustalarına Şerif Paşa Camii’ni yaptırmıştır. Sındırgı’nın tarihini yansıtan değerli bir yapıdır.


SİNANDEDE YAYLASI

Doğal güzelliğinin yanı başında doğa yürüyüşü yapanlara ve kamp kurmak isteyenlere uygun bir alan olması itibariyle gezilip görülecek bir yerdir. Doğal koyun yoğurdu ve kaymağının lezzetine bu yaylada bakabilirsiniz.


ULUS DAĞI

1769 mt rakımı ile bölgede Uludağ’dan sonra en yüksek dağdır. Yemyeşil doğası ve eşsiz güzellikleri arasında doğa yürüyüşü yapabilir ve kamp kurabilirsiniz. Tıbbi aromatik bitkiler ile bölgeye has endemik bitkileri toplayabilirsiniz.


OBAM TERMAL

Obam Termal, muhteşem bir doğaya sahip. Kızıl çam ormanlarının kuşattığı ve yeşilin bin bir renginin hakim olduğu bu manzarayı, eşsiz travertenler ve Simav Çayı üzerindeki göl manzarası kusursuz bir tabloya dönüştürüyor. Özgün mimarisi doğayla bütünleşiyor; kış aylarındaki göl manzarasına yılın on iki ayındaki orman manzarasını da katıyor. Obam Termal, hem yalnız kalarak sükunet bulmanız; hem de sosyalleşerek eğlenebilmeniz için detaycı bir yaklaşımla projelendirilmiştir.


AKPINAR YAŞAM MERKEZİ

Hikayelerin el sanatlarıyla buluştuğu yöresel ürünlerin istihdama dönüştüğü sosyal yaşam alanı , Akpınar yaşam merkezi kadınları istihdama kazandırmak ve turizmde gezilebilir alanlar oluşturmak adına kurulmuştur.


Göl manzaralı, doğayla iç içe şehir gürültüsünden uzakta ailenizle birlikte huzurlu tatil yapma imkanı kışın odalarda bulunan hamam ve havuzun içinde termal su eşliğinde rahatlarken yazın sıcağında açık havuzlarda göle karşı yüzmenin tadını çıkartın.göl kenarında sabahları yürüyüşler yaparken aynı zamanda balık tutma keyfini de çıkarabilirsiniz. Bir kere deneyin, vazgeçemeyeceksiniz...



SINDIRGIYA ULAŞIM: OTOBÜS SAATLERİ

Sındırgı - İstanbul, İzmir ve Simav arasında seferler düzenleyen Kütahyalılar Seyahat'in iletişim bilgileri ve sefer saatleri:  

Telefon ile arayarak seferleri doğrulayabilirsiniz.





BALIKESİR - BİGADİÇ - SINDIRGI SEYAHAT OTOBÜS SAATLERİ:

NOT: Sındırgı'dan Bigadiç'e gidecekler de Balıkesir otobüslerini kullanmaktadır. Saatler "Balıkesir'e Gidiş" kısmıyla aynıdır. Ancak Bigadiç'ten Sındırgı'ya gidecek yolcular telefonla iletişime geçerek saati öğrenebilir. Genellikle "Balıkesir'den Dönüş" saatinden 45 dk sonra Bigadiç'e otobüs gelmektedir.




TOROS MANYAĞI ŞEHİR-2


Sındırgı, zamanın yavaş aktığı, geçmişin izlerini barındıran ve geleneklerle modernliğin iç içe geçtiği bir ilçedir. Bu topraklarda, bir zamanlar Renault 12 Toros’un hakimiyeti vardı. O günlerde, Dağ Keçisi Reno’lar, Sındırgı’nın dar sokaklarında, toprak yollarda, tarlalarda, hatta yaylalarda kendine yer bulurdu.

Sındırgı, Renault 12’nin bir zamanlar hüküm sürdüğü bir yerdi. Bu araçlar, köyler arasında insan ve yük taşırken, kasabanın dar sokaklarında seyir halindeydi. Her gün, ilçenin çarşısında veya pazar yerinde, Renault 12’lerle dolu bir manzara görmek mümkündü. O zamanlar, Sındırgı’nın yaşam ritmi, bu efsanevi araçlarla belirlenirdi.

Sındırgı’nın sokaklarında dolaşırken, Renault 12’lerin çıkardığı sesler hala hafızalarda canlanır. Motorun hışırtısı, lastiklerin yola sürtünme sesi, hatta kapıların kapanma sesi… Bunlar, Sındırgı’nın geçmişine dair nostaljik anıları hatırlatır.

Bugün, Sındırgı’da Renault 12’lerin sayısı azalsa da, hala bu efsanevi araçlara rastlamak mümkündür. Bazıları hala günlük hayatta kullanılmakta, bazıları ise koleksiyonerlerin garajlarında saklanmaktadır. Ancak her gördüğümüz Reno, geçmişe dair bir anıyı canlandırır ve Sındırgı’nın o eski günlerini hatırlatır.

Sındırgı’nın Renault 12 ile özdeşleşmiş geçmişi, ilçenin kimliğini şekillendirmiştir. Bu araçlar, sadece taşıma aracı olmanın ötesinde, bir dönemin simgesi haline gelmiştir. Sındırgı’nın sokaklarında dolaşırken, Renault 12’lerin izlerini hala görebilirsiniz. Bu izler, ilçenin geçmişine dair bir hatıra olarak yaşamaya devam ediyor.

TOROS CENNETİ SINDIRGI


Sındırgı’nın Nostaljik Geçmişi: Renault 12 ve Dar Sokaklar

Sındırgı, zamanın yavaş aktığı, geleneklerin ve modernliğin iç içe geçtiği bir ilçedir. Bir zamanlar Renault 12 Toros’un hüküm sürdüğü bu topraklarda, Dağ Keçisi Reno’lar dar sokaklarda, toprak yollarda, tarlalarda ve yaylalarda kendine yer bulurdu. İlçenin yaşam ritmi, bu efsanevi araçlarla belirlenirdi. Renault 12’lerin çıkardığı sesler hala hafızalarda canlanır: Motorun hışırtısı, lastiklerin yola sürtünme sesi ve hatta kapıların kapanma sesi… Bu sesler, Sındırgı’nın geçmişine dair nostaljik anıları hatırlatır.


Renault 12: Sındırgı’nın Kimliğini Şekillendiren Araçlar

Bugün, Sındırgı’da Renault 12’lerin sayısı azalsa da hala bu efsanevi araçlara rastlamak mümkündür. Bazıları hala günlük hayatta kullanılmakta, bazıları ise koleksiyonerlerin garajlarında saklanmaktadır. Renault 12 ile özdeşleşmiş geçmişi, ilçenin kimliğini şekillendirmiştir. Bu araçlar, sadece taşıma aracı olmanın ötesinde, bir dönemin simgesi haline gelmiştir. Sındırgı’nın sokaklarında dolaşırken, Renault 12’lerin izlerini hala görebilirsiniz. Bu izler, ilçenin geçmişine dair bir hatıra olarak yaşamaya devam ediyor.



Sındırgı’da Yaşam Üzerine – 1

Sındırgı, yaşama enerjisinin ve sevincinin yeşermesi için uygun bir topraktır. Bu şirin ilçe, doğasıyla ve insanlarının samimiyetiyle yaşamı canlandırır. Burada yaşamak, her gün yeni bir heyecan ve coşkuyla dolu olmak demektir. Sındırgı Meydanı, Şerif Paşa Meydanı, Yağ Pazarı, Taş Köprü Erbek, Kocakonak Meydanı, Çavdaroğlu Mahalle Meydanı, Harmanlık, Yeşilli Meydanı, Kışla, Yörük Çadırı, Yağcıbedir gibi mevkii ve meydanlarında bir tanıdığa selam vermektir.

Deneyime dayalı yaşam ve anı biriktirmek, Sındırgı’da adeta bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Tarihi dokusuyla dolu sokaklarında dolaşmak, eski çınar ağaçları altında huzur bulmak, yerel lezzetlerin tadına bakmak, her anında yeni bir keşif yapmak mümkündür. Sındırgı, her anıyla özgün ve unutulmaz deneyimler sunar. Özellikle cumartesi pazarında muhakkak vakit geçirerek dostlarla damağınıza hitap edin. Doğal Şehir Sındırgı’nın tüm özelliklerini keşfetmek gerekir. İster çömlek atölyesinde, ister ahşap sanatları atölyesinde, ister yağcıbedir bebeklerinde, ister Akpınar Kadın Kooperatifinde, ister Yağcıbedir dükkanında, ister Kertil kolonyasında, ister Atilla İlhan kitaplığında, ister Güreş evinde, ister Avcı kulüplerinde deneyimler yaşamaktır.

Sındırgı’da yaşayanlar, mahallelerine ve doğaya derin bir aidiyet duygusuyla bağlıdır. Doğanın içinde, şehrin karmaşasından uzakta huzurlu bir yaşam sürmek, insanı yeniden doğaya yaklaştırır. Burada her ağaç, her dere, her taş bir hikaye anlatır ve insanlar bu hikayelerin bir parçası olmanın gururunu taşır. Mahalle muhtarlığı bünyesinde biriken sivil toplum kuruluşlarıyla geliştirilen mahalleye aidiyet kahvehanelerde bol bol muhabbetle beslenir.

Büyük sisteme dahil olmamak, Sındırgı’nın karakterini belirleyen önemli bir özelliktir. Burada insanlar, kendi değerlerine ve yaşam tarzlarına sadık kalarak, küçük ölçekli bir topluluk içinde huzur ve mutluluk bulurlar. Herkes birbirini tanır, birbirine destek olur ve birlikte yaşamın tadını çıkarır. Modern şehirlerin gürültü ve patırtısından dinginliğe kavuşmak, kavurucu ve yorucu sıcağından uzaklaşmak, sel taşkın gibi afetlerden korunmak için bir fırsattır. Diğer yandan büyük veriye dahil olmadan robotlaşmadan gerçek insan gibi yaşamanın yeridir. Sındırgı’da yaşamak üreterek tüketim çılgınlığına karşı durmaktır.

Sındırgı’da yaşamak, sadece bir yerde yaşamak değil, yaşamın kendisini kutlamaktır. Burada her an, yaşamın değerini hissettiren bir armağandır. Doğayla iç içe, deneyim dolu bir yaşam için Sındırgı, mükemmel bir seçenektir.



SINDIRGI'DA AKPINAR TÜRKÜSÜ'NÜN HİKAYESİNİ BİRDE BÖYLE DİNLEYİN

 Sındırgı ilçesi Işıklar köyü/Mahallesi’nde yaşayan, köyün ve çevrenin en güzel ve alımlı kızı olarak bilinen Alyanak Emine adlı bir kız vardır. Emine köyden sevdiği gençle bir gün nişanlanır ve ardından genç askere gider.

O zamanlarda Mehmet Efe denilen ve dağlarda gezen bir eşkıya vardır. Zaman zaman köylere inen Mehmet Efe bir gün Işıklar Köyü’ne iner o sırada Akpınar’da arkadaşlarıyla su doldurmaya gelen Emine’yi görür ve sevdalanır. Emine’yi ailesinden isteyen Mehmet Efe nişanlı olduğunu öğrenir. Kızı alamayacağını anlar. Buna rağmen sevdası gün geçtikçe çoğalır. Hatta Emine’yi kaçıracağını bile söyler. Emine’nin ailesi kızlarını saklar. Mehmet Efe’nin Emine’nin sevdasından sık sık köye indiğini duyan jandarma, bir gün pusu kurarak Mehmet Efe’yi öldürür. Mehmet Efe ölmeden önce Emine’ye duyduğu sevdasını şu mısralarla dile getirmiş ve dilden dile dolaşarak günümüze de türküsü gelmiştir..


Ak Pınar Yapısına (Eminem) Türküsü Sözleri

Akpınar yapısına

Gün doğmuş kapısına

Eminem çiçek yollamış

Uyandım kokusuna


Güzelim güzelim

Çiçek geldi yakından

Yaprakları haber verdi

Bana burcu kokundan


Akpınara varayım

Eminemi göreyim

Eminemin yoluna

Canlar verip öleyim


Güzelim güzelim

Öldüğüne yanmazdım

Gözüm sana kapansa

Cennet bile anmazdım


Akpınar yapısına

Gün doğmuş kapısına

Eminem çiçek yollamış

Uyandım kokusuna


Güzelim güzelim

Çiçek geldi yakından

Yaprakları haber verdi

Bana burcu kokundan


Akpınar yolu geniştir

Kız urbanı değiştir

Mehmet canlar verirken

Can Eminem demiştir


Güzelim güzelim

Kara bağla hırkaya

Telli kuşum bıraktırdı

Eminemi arkaya


-Sındırgı Yöresi Türküleri





SINDIRGI BELEDİYE BAŞKANLARI VE HİZMET YILLARI


Belediye Başkanı Adı Soyadı ve Hizmet Yılları


Serkan Sak    2024 - 


Ekrem Yavaş    2014-2024


Özgür Ertuğrul    2009-2014


Ekrem Yavaş    2004-2009

Fikret Çiğdem    1999-2004


Mustafa Bakkal    1989-1999


Ali Demir    1984-1989


Nevzat Savaş    1977-1980


Sezen Kadıoğlu    1973-1977


Nevzat Savaş    1963-1973

Ali Varol    1958-1960


Hasan Ağaoğlu    1955-1957


Mithat Şükrü Çavdaroğlu    1947-1954


SINDIRGI SİYASETİNDE YAĞPAZARI GÖZLEMLERİ-4

 Bu hafta 31 Mart 2024 Yerel Yönetim seçimlerine göre mazbatalar alınacaktır. Bu haftadan sonra istifaların, görevden almaların ve "affını isteyen" açıklamaların sağanak şeklinde yağdığı bir döneme giriş yapıyoruz.

Unutmamalıyız ki iktidar, güç ve itibarın en büyük sınavıdır. İktidara gelenlerin bu sınavı kolayca geçmeleri beklenemez. Bu süreçte, hak, hukuk, liyakat, şeffaflık, şefkat, kapsayıcı ve berrak bir yönetim anlayışından asla ödün vermemeleri gerekmektedir.

Bazıları hakkı ihlal eder, sadece adaletle hükmeder; bazıları şeffaflığı göz ardı eder, sadece şefkatle hükmeder. Ancak bazen merhamet de, adalet de yanlış kararlar verebilir.

Bu seçimde üzerinde durulması gereken önemli konulardan biri de artık sağ-sol, milliyetçi, İslamcı gibi etiketlerin ve ayrışmaların anlamını yitirdiğidir. Sosyal politikaların temel taşı olan kalkınmaya büyük önem vermeliyiz. Sivil toplumun merkezi, disiplini ve etik değerleri koruyamaz. Kadınlar, haksız kazançlara ve kavgacı, kibirli tavırlara izin verilmesini istemiyorlar. Emeklilerimiz, kendilerinin fark edilmesini bekliyorlar. Gençlerimiz, hayal güçlerini genişletmek ve veri/bilgiye erişimlerini kolaylaştırmak için destek arzuluyorlar. Dahası, her birimiz artık metaverse'de yaşıyoruz ve gençlerin bu artırılmış sanal gerçeklik hayatlarına daha fazla imkan tanımalıyız.

Seçim sonuçlarına göre, bazı yerlerde AK Parti ile AKP arasındaki mücadelede AKP kazandı. Bir dostumun ifadesiyle, "Yerel seçimler beklediğim gibi AKP ile Ak Parti arasında geçti. Ak Parti'ye gönül veren birçok seçmen sandığa gitmedi. Gidenlerin bir kısmı da tepki oyu kullandı. Metal yorgunluğu kronik bir hal almıştı." Başka bir deyişle, bu seçimde, tencere ile tencere arasında bir yarış vardı ve tencere kazandı. Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı'ndan yara almadan çıkarak algı, basın ve iktidar eleştirilerine fırsat vermeden her yerde aday çıkarmasıyla üçüncü parti oldu. YRP 768, İYİ Parti 379, BBP ise 211 oy aldı ilçemizde. 

Seçim öncesi Sındırgı Yağ pazarı gözlemlerimde bin oy fark görünüyordu. Geçmiş yazılarımda da bahsettiğim gibi yanlış adımlar bu farkı arttırdı. Devlet kurumlarında çalışanların tüm gücüyle propagandaya çıkması da dedikodu malzemesi oldu. 


Serkan Başkan (12.725) ve Ekrem Başkan (9.722), net 3 bin oy farkıyla yeni bir döneme girdiler. Geçmiş 30 yılda ara ara CHP'li belediye başkanlarıyla Sındırgı'mız fetret dönemine girmişti. Yatırım çekemeyen veya yaşlılığı sebebiyle projeleri hayata geçiremeyen başkanlar yüzünden mevcut yatırımlar köhneleşiyordu. Bu sefer genç ve sahada aktif olan, köy köy gezerek herkesi tanıyan Veteriner Hekim Serkan Sak göreve geldi.

Herkes kazansın, herkese hayırlı olsun.

Diğer yazılarımı da okuyabilirsiniz:





Mehmet Yılmaz- 2 Nisan 2024

Sındırgı Yağpazarı /Akasyalar


Balıkesir Yeni Dönem Belediye Başkanları (2024-2029)

Aday olup kazanamayan bir nebze anlaşılır da 5 yıl boyunca belediye başkanı olup kaybeden gönüllere girememiş demektir.

Tüm Hakları Saklıdır © 2014 Sındırgı.net | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Sındırgı için ile..